HEY KIZLAR BÖYLE BİR ERKEK GÖRDÜNÜZ MÜ? YA ERKEKLER SİZCE TÜRÜNÜZDE BÖYLESİ VAR MI:)))
Beyaz atlı prensi test etmenin olanağı...
Karşınızdakinin doğru adam olup olmadığını anlamak için işte bazı püf noktaları:
İlk randevunuzda ne giydiğinizi hatırlıyorsa...
Terfi ettiğinizde sizinle aynı mutluluğu paylaşıyorsa ve bunu kıskanmadan, övünerek bütün arkadaşlarına anlatıyorsa...
Traş bıçağını kullanmanıza izin veriyorsa...
Özel bir sebebi olmadan size çok özel çiçek buketleri gönderiyorsa...
Kavga ettikten sonra günlerce suratını asmıyorsa...
Sabah yataktan kalkar kalkmaz sizi çok güzel buluyorsa...
Hatalı olduğunuz durumlarda sizinle dalga geçip alay etmiyorsa...
Saçma sapan bir yanlış iş yapsanız bile anlayışla davranıyorsa...
Pazar sabahları size kahvaltı hazırlıyorsa (beraber kaldığınızda, kahvaltıyı getiriyorsa)...
Günler önce karar verdiğiniz romantik akşam yemeği randevunuzu son dakikada sırf işiniz yüzünden iptal ettiğinizde, anlayışlı davranıyorsa...
Arada sırada dahi olsa "seni seviyorum" diyorsa...
Sizsiz hayatın boş ve anlamsız olduğunu hissettiriyorsa...
Bu adam doğru adamdır. Lütfen elinizden kaçırmayın!
sumru@
Kadınların Hayalindeki Erkek
30 Haziran 2008 Pazartesi
at Pazartesi, Haziran 30, 2008 0 comments
Labels: komik yazılar, yazı, yazılar
Temel uçağa binerse
29 Haziran 2008 Pazar
Temel'le Cemal bır gün uçağa bınmışler.Temel aşağı bakıp demışkı:" Ula Cemal hakıkaten ınsanlar buradan karınca gıbı gözüküyor" demış. Cemal'de "Ula salak Temel daha kalkmadık.Onlar zaten karınca" demış.
Kadın Erkek İlişkileri Üzerine Ünlülerin Sözleri
--------------------------------------------------------------------------------
Hiç evlenmedim çünkü gerek yoktu.
Evimde bir kocanın yerini doldurabilen üç hayvan besliyorum:
Her sabah hırlayan bir köpek,bütün gün küfür eden bir papağan ve geceleri geç gelen bir kedi...
Marie Corelli
***
Şahsen, yirmi dördüne kadar "doğru" adama rastlamadıysa, bir genç kızın
şanslı olduğunu düşünüyorum...
Deborah Kerr (Women's Wit and Wisdom )
* **
Evlenmek isterim, çünkü bir erkeğin her gece
benimle birlikte uyumaya kanunen mecbur olması fikri hoşuma gidiyor.
Carrie Snow
***
Hayır Anneciğim, Bay Doğru ile henüz tanışmadım...
Fakat, Bay Cimri, Bay Kaba ve Bay Evli ile tanıştım...
XX
***
Soru: Erkekler eşit bir ilişkiyi nasıl tanımlar?
Cevap:
Siz pişirirsiniz/erkek yer;
Siz temizlersiniz/erkek kirletir;
Siz ütülersiniz/erkek buruşturur.
XX
***
Bütün erkekler sıkıcı, kaba, cimri, sapık ve çeşitli türlerde manyaktır
demek istemiyorum. Ama ihtimaller öyle gösteriyor ki,insaniyet ölçülerine
uyan birini bulana kadar yukarıdakilerin çeşitlemeleriyle çıkmak zorunda
kalacaksınız....
Audrey Norris
* **
Bir erkeği tanımlarken birçok kelime kullanabilirsiniz. Onun için
nazik,sevgi dolu, düşünceli diyebilirsiniz. Bu yalan olur ama yine de
söyleyebilirsiniz.
Anonim
* **
Bütün bir gün boyunca parlak espriler patlatan bir erkek kadar hiçbir şey
beni korkutamaz...
Mme de Sévigné
* **
Bir erkekle her konuda konuşabilirsiniz. O anlamayacaktır, ama yine de
konuşabilirsiniz.
Anonim
* **
Erkeklerin en sık yaşadığı hayal kırıklığı,bir kadının da bir beyne sahip
olduğunu fark etmeleridir...
Margaret Mitchell ( Rüzgar Gibi Geçti )
* **
Neden kadınlar ısrarla "gizemli" olarak tanımlanır?
Herhalde organik ve psikolojik yapılarını gizledikleri için
değil, erkelerin bu yapıları keşfetmek için hiçbir zaman çaba
göstermedikleri için olsa gerek.
Ruth Herschberger ( Adam's Rib )
* **
Kadınların hepsi aptal değildir. Bazıları bekardır.
XX
***
Kadınların hataları vardır. Erkeklerin sadece iki tane hatası vardır:
Bütün söyledikleri Ve bütün yaptıkları.
Anonim
***
Çoğu erkek terbiyeli olmayı öğrendiğinde artık
başka bir biçimde davranamayacak kadar yaşlanmış oluyor.
Anonim
***
Bir erkek için, kadınların onun evlenme teklifini reddetmesi daima
anlaşılmaz olmuştur.
Jane Austen
* **
Gerçeği bildikleri için erkekler kadınların
dedikodu yapmasından hiçbir zaman hoşlanmamışlardır;
yani ölçülüp biçilip mukayese edildikleri durumdan.
Erica Jong
***
Kadınlar yüzyıllarca, erkek figürünü normal boyutunun
iki katı gösterecek, büyülü ve güzel bir yansıtma
gücüne sahip aynalar gibi hizmet ettiler.
Virginia Woolf ( Kendine Ait Bir Oda )
* **
Ne zaman akşam yemeğine geç kalsa, onun ya beni aldattığını ya da sokakta
ölü olarak yattığını düşünür,hep ikincisi için dua ederim. ...
judithViorst (Women's Wit and Wisdom )
*
Bütün kadınlar uyanık oldukları zamanın çoğunu bir erkeği nasıl mutlu
edeceğini düşünerek geçirmez.Bazıları evlidir...
Emma Lee
*
O,bir kadının kurtulmak için evlenmek zorunda kaldığı türden bir
erkekti...
Mae West
*
Soru: Erkekleri evlenmek istemedikleri kadınların
peşinden koşmaya iten neden nedir?
Cevap: Köpekleri, kullanmaya niyetleri
olmadıkları arabaları kovalamaya iten dürtünün aynısı.
*
Büyük Katerina neden sevgililerini birlikte olduktan sonra öldürürdü?
Çünkü ertesi gün sevgilisinin ona telefon etmemesinin yarattığı boşluğa
dayanamazdı....
Gael Greene
*
Kendinize "Onda ne bulmuştum?" diye sorduğunuzda onda bulduğunuz şeyin
sadece sizin hayal gücünüzün bir ürünü olduğunu fark edeceksiniz.
Allie Walmsley
*
Bir erkek evliliği düşündüğünde, korktuğu şey,
kendini bir kadına başlamak değil, kendini bütün diğerlerinden
ayırmaktır.
Helen Rowland
at Pazar, Haziran 29, 2008 0 comments
Labels: espri, komik yazılar, yazılar
Kurban Bayramıyla ilgili komik karikatürler resimler
28 Haziran 2008 Cumartesi
at Cumartesi, Haziran 28, 2008 2 comments
Labels: komik resimler
Üç vampir gece ava çıkmış
Üç tane vampır gece ava çıkmışlar. Bu vampırlerden bırı Temel, bırı İngılız, bırı Alman'mış. Alman hızlıca aşağı ınmış (uçarlarken).Yukarı gelınce ağızı kan ıçınde ve şunları söylemış.Şu kızı gördünüzmü demış. Evet demışler."ışte o kızın kanını emdım" demış.Sonra ıngılız'e sıra gelmış.İngılız'de hızlıca aşağı ınmış ve yukarı geldığınde ağızı kan ıçınde şunları söylemış "şu pılıcı görüyormusunuz" demış. Evet demışler. "İşte onun kanını emdım" demış.Sıra Temel'e gelmış.Temel'de hızlıca aşağı ınmış.Ağızı burnu kan revan ıçınde yukarı gelmış.Ve demışkı "aşağıdakı dıreğı görüyormusunuz?.Hepsı "görüyoruz ne olmuş" demışler. Temel'de "ışte o dıreğı ben göremedımde" demış.
Laz Ajan Olursa
27 Haziran 2008 Cuma
Rus gızlı haber alma orgutu KGB Ruslar hakkında cok gızlı sırları ele geçıren üc ajanı;amerıkalı,ıngılız ve laz ajanları yakalamıstı.Bu ajanlar bılgıyı guvenlık acısından uce bolmus ve herbırının dıger ıkı sırdan haberı yokmuscasına herseyı ayarlamıslardı.Neyse KGB bunları konusturmak ıcın ıskencelere basladı. Amerıkalı kendısıne aıt bılgıyı 17.gun agzından kacırdı.Sıra ıngılıze gelmıstı. O da 9. gun cozuldu. Laz'ı da konusturabılırlerse hersey tamamlanacak. Ama laz bır turlu konusmuyor. Artık 36.gun ıskenceden getırıp hucresıne kapatıyorlar. Laz kafasını duvara vurarak:
--Hatırla essoglessek hatırla..
Temel Mahekemey Çıkarsa..
26 Haziran 2008 Perşembe
Temel bır gun hakımın karsısına cıkartılır. Hakım Temel'e sorar:
-Evladım senın adın ne bakım?
Temel: -Adım "Temel", fakat "Z" sı yok.
Hakım bır an dusunur, ve Temel'e donerek der:
-Evladım, "Temel"de "Z" yok kı!
Temel hemen cevabı yapıstırır:
-Ee, bız ne deduk hakım bey?
Tarihte Ünlülerin İlginç Sözleri
25 Haziran 2008 Çarşamba
ÜNLÜLER
Dostlarindan biri, Fransiz krali 15.Lui'ye
-Majesteleri, demis. Akil vergisi almayi hiç düsündünüz mü? Hiç kimse budalaligi kabul etmeyecegine göre, herkes böyle bir vergiyi seve seve öder
Kral, alayli alayli gülerek
-Hakikatten enteresan bir fikir, cevabini vermis Bu bulusunuza karsilik,sizi akil vergisinden muaf tutuyorum.
Filozof Sokrates ve esi bir turlü iyi gecinemezlermis. Bir gun esi Sokrates'e verip veristirmis, agzina geleni soylemis. Bakmis kocasi hicbir tepki gostermiyor, bir kova suyu alip basindan asagi bosaltmis. "Bu kadar gok gurultusunden sonra bir sagnak zaten bekliyordum" demis
Shaw ve Churchill...
Bernard Shaw ile Churchill hic gecinemez ve sik sik birbirlerini ignelermis. Bernard Shaw, oyununun ilk gecesinde, oyuna Churchill'i davet etmis ve iki davetiyeye de bir pusula ilistirmis: Size iki davetiye
gonderiyorum. Bir dostunuzu alip gelebilirsiniz. Tabiidostunuz varsa."
Churchill lafin altinda kalirmi, hemen cevapgondermis: Maalesef o gece baska bir yere söz verdigim icin oyununuzu seyretmeye gelemeyecegim. Ikinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece oynarsa."
Eflatun... Bir gun Eflatun, talebelerinden birini kumar oynarken yakalamis ve siddetle azarlamis. Talebesi: "Iyi ama ben cok az bir parasina oynuyordum" diye itiraz edecek olunca Eflatun cevap vermis: "Ben seni kaybettigin para icin degil, kaybettigin zaman icin azarliyorum."
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yasayis ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliginden baska hiçbirseyi olmayan kibirli bir adamla karsilasir. Ikisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün degildir... Magrur zengin, hor gördügü filozofa: "Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen,kenara çekilerek gayet sakin su karsiligi verir: - Ben çekilirim!!
Meshur bir filozofa
- Servet ayaklarinizin altinda oldugu halde neden bu kadar fakirsiniz?diye
soruldugunda
- Ona ulasmak için egilmek lazim da ondan, demis
Kulaklarinin büyüklügü ile ünlü Galile' ye hasimlarindan biri:
- Efendim, demis. Kulaklariniz, bir insan için biraz büyük degil mi?
Galile: Dogru, demis. Benim kulaklarim bir insan için biraz büyük ama, seninkiler bir esek için fazla küçük sayilmaz mi?
Bir toplantida bir genç M. Akif küçük düsürmek için:
- Afedersiniz, siz veterinermisiniz? demis.
M. Akif hiç istifini bozmadan su cevabi vermis:
- Evet, biryeriniz mi agriyordu?
Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanli padisah gibi sefere çikacagi yerleri gizli tutarmis. Bir sefer hazirliginda, vezirlerinden biri israrla seferin yapilacagi ülkeyi sorunca,
Yavuz ona
- Sen sir saklamayi bilirmisin? diye sormus Vezir:
- Evet hünkarim, bilirim dediginde, Yavuz cevabi yapistirmis:
- Bende bilirim.
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle bizans topraklarinda ilerlerken, kesfe gönderdigi askerlerden biri huzuruna gelip telasla:
- 300 bin kisilik düsman ordusu bize dogru yaklasiyor, der. Alparslan hiç önemsemeyerek söyle der:
- Bizde onlara yaklasiyoruz.
Bir filozofa sormuslar: sansa inanirmisniz?
Filozof: Evet, yoksa sevmedigim insanlarin basarisini neyle açiklardim.
yadigaryadigar@
at Çarşamba, Haziran 25, 2008 0 comments
Labels: espri, fıkralar, komik yazılar, yazılar
Temel Kahvede otururken...
24 Haziran 2008 Salı
Temel kahvenın bır kosesınde kendı kendıne soylenıyor.Arada bır guluyor. Arada bır de hatırladıgı bırseyı bosvermek ıstermıs gıbı elını yukarıya dogru kaldırıp ındırıyormus.Arkadasları merak etmısler:
-Yahu Temel sen sabahtan berı konusarak guluyorsun.Nıye?...
Temel: -Kendı kendıme fıkra anlatıyorum.
-Pekı arasıra elını yukarı kaldırıp ındırıyorsun...
Temel: -Yahu bıldıgım fıkra aklıma gelırse onu gecıyorum.
Kısa Kısa Espiriler
23 Haziran 2008 Pazartesi
Düşünce suç olmasın kalkınca suç olsun
Havada uçan yesil zeytine ne denir? Havada uçan yesil zeytin.
Yerde gezinen siyah zeytine ne denir? Havada uçan yesil zeytinin gölgesi
Bir aile hep patates yiyormus, bir gün kapi calmis kim gelmis? Cevap: Gına.
Bir elma diskoya neden gitmis? Cevap: Kurtlarini dökmek için.
Köstebekler, ben beklemem
Yikanan ton'a ne denir? Cevap: washington
Biz sade vatandasiz, zenciler kakaolu,çinliler limonlu
Muazzez Abaci neden çok mutluymus? Cevap: Bu aksam hüzünleri evde birakmis.
Hep bilen ördeklere ne denir? Cevap: blendax
Hep dönen ördeğe ne denir? Cevap: firildak
Dünyanin en pis sporu hangisidir? Cevap: BOKs
Emaye tencere....no I'm not
Bir adam elinde birsey ile bir odaya girmis bu elindeki sey herseye degiyormus, bu neymis?
Cevap: Magnum'sa eger herseye deger
Annem unu eledi, finale çıktı
1. Viyana kusatmasi neden bitmis? Cevap: Etrafta atacak kus kalmadigi igin
Muazzez Abaci sahnede kipirdayamiyormus neden? Cevap: Hatiralar sarmis dört bir yanini
Kaptan Kemal konusuyor, kaptan Kemal konusuyor cikarin beni bu kaptan
Japon yapistiricim var, yapistiracak Japon yok.
at Pazartesi, Haziran 23, 2008 0 comments
Labels: espri, komik yazılar, yazılar
Çukur
22 Haziran 2008 Pazar
Köyün birinde bir çukur varmış ve pek çok kişi içine düşüp yaralanıyormuş. Köyün ileri gelenlerinden üç kişi toplanmış ve çözüm aramaya başlamışlar.
Birincisi demiş ki:
"- Çukurun yanında bir ambulans beklesin ve düşenleri hemen hastaneye yetiştirsin."
İkincisi:
"- Çukurun yanına hastane kuralım, düşenleri yetiştirmesi vakit almaz" demiş.
Sıra Temel`e gelmiş.
"- Kafanız hiç çalışmıyor" demiş.
"- Bunu kapatalım ve gidelim hastanenin yanında bir çukur açalım."
Bilimsel Güzin Abla
İzmirden M.T. soruyor:
Hocam, ben 38 yasinda, kimya ogretmeni bir genc bayanim. Uc ay kadar once kismetim acildi ve iyi niyetli bir gencle tanistim. Gecen hafta da nisanlandik. Mutluluktan ucuyordum ki dun laboratuarda korkunc bir sey
kesfettim. Nisanlimin bana aldigi yuzugu denemek icin civaya attim, ve maalesef yuzdu. Halbuki saf altinin ozgul agirligi civaninkinden fazla, batmasi gerekirdi. Demek bana aldigi yuzuk saf altin degil, oyleyse
sevgisi de saf olamaz. Simdi ben bu civayi nisanlimin yemegine koyup bu isi bitirmeyi dusunuyorum, ne dersiniz?
Prof. Cakanyildizin cevabi:
Arsimet'in hayatina her yonuyle vakif oldugunuz anlasiliyor. Yalniz yuzey gerilimini hesaba katmamissiniz, civanin yuzey gerilimi suyunkinden cok daha fazladir, boylece kendinden agir cisimleri de kaldirabilir, cunku o cisim batarken ortaya cikartacagi yuzey icin harcamasi gereken enerji, kendi potansiyel enerjisinden fazla olabilir. Ayrica civanin saf olmama ihtimali de var, o yuzden ani kararlar vermeyin derim.
:) Bilimsel Güzin Abla (2)
Soru: Hocam ben 22 yasinda bir ev kiziyim. Iyi de bir kismetim cikti, evlenmeyi dusunuyorum. Yalniz aklima takilan birsey var, belki biraz daha beklersem, karsima daha iyi bir kismet cikacak. Bu konuda beni aydinlatirsaniz sevinirim.
Prof. Cakanyildizin cevabi:
Bu oldukca komplike bir problem. Genc kizlik doneminizde toplam kac kismetiniz cikacagi da en onemli degisken. Diyelim ki cesitli faktorleri gozonune alarak size (eger hepsini reddederseniz) n ayri kisinin talip olacagini farzedelim. Bu durumda, ilk talibinizin en iyisi olma ihtimali 1/n'dir, o yuzden ilk isteyene gitmeyin derim. ilk isteyeni reddeder, ondan sonra da ondan daha iyisini beklerseniz, cok buyuk bir ihtimalle (n-1/n) daha iyi bir secim yapmis olursunuz. Problemin tam cozumu ise Lagrange-Teukolsky denklemlerinin discrete cozumunu gerektiriyor, o da bugun bilinen tekniklerle maalesef imkansiz Bilimsel gelismeler inaniyoruz ki yakin bir gelecekte bu toplumsal yaraya da care olacaktir. Simdilik ozel durumlar icin bilgisayarda yaptigim simulasyonlardan elde edilen bir "rule of thumb" soyleyebilirim, ilk ucte biri reddet, sonra gelenler icinde
reddedilenlerin hepsinden iyi olani kabul et. Bircok genc kizimizin zaten instinctive olarak buna benzer bir metod kullanmasi insan beyninin processing gucu hakkinda dusundurucu.
yadigaryadigar@
at Pazar, Haziran 22, 2008 0 comments
Labels: espri, fıkralar, komik yazılar, yazılar
Bir Japon Rizeye Gelirse
21 Haziran 2008 Cumartesi
Japon'u bırı Rıze'de bır kahveye gırmıs ve herkese kafa tutmus: - Var mı aranızda delıkanlı, varsa cıksın dısarı! Tahmın edecegınız uzere Temel kapıya dogru yurumus. - Cıkıyorum ulan, gorelım bakalım erkeklıgını! Bırkac dakıka sonra Temel agzı burnu dagılmıs kahveye gerı donmus. Pesınden de Japon kasılarak ıcerı gırmıs. Temel'ı gosterek soylenmıs: - Kore - Teakwon Do! Ertesı gun Japon yıne gelmıs. Yıne meydan okuma. Yıne Temel'den rest. Ve bırkac dakıka sonra kapıda yıne agzı burnu dagılmıs bır Temel! Ve pesınden kasılarak yaptıgı oyunu acıklayan Japon: - Cın - Kung Fu! Ertesı gun yıne aynı hıkaye: dayak yemekten ayakta duramaz hale gelmıs Temel ve hergun degısık bır stıl kullanan Japon: - Japon - Karate! Ve bır sonrakı gun Japon yıne kahveye gelıp, yıne herkese kafa tutmus. Japonun restını goren yıne Temel olmus. Bırkac dakıka sonra herkes suratı dagılmıs bır Temel beklerken bu defa Japon her tarafı kanlar ıcınde kapıda belırmıs! Temel de hemen arkasından gelmıs, Japon'u gosterek gulumsemıs: Toyota - Krıko!
Temel Turist Gezdirse...
20 Haziran 2008 Cuma
Temel bogazda tekneyle turıst gezdırıyo bıgun bı amerıkalıyı alıyor baslıyolar gezmeye.. (sahıldekı yer ısımlerı uydurma..) turıst falanca sarayı goruyor ."bu ne kadar zamanda yapılmıs dıyor" temelde: 5 yılda dıye cevap verıyor...herıf:yazık bızde olsa 1 yıl.. bıraz sonra fılan camıyı goruyo "bu nekadar zamanda yapılmıs" dıye soruyor..temelde.:"2 yıl dıye cevap verıyor.turıst: yazık be bızde olsa 3 ay da bıter dıyor. temel uyuz oluyo duruma.. bıraz sonra bı tarıhı yapı daha goruyolar..gene soruyor turıst.. temel..2 ay dıyor. adam gene:yazık be bızde olsa 1 haftada bıter.dıyor. temel ıyıce kıllanıyor.tam o sırada bogaz koprusunun altına gelıyor..
adam yukarıyı gostererek bu kopru ne kadar zamanda yapıldı dıyor..
temel saskın saskın bakıslarla kafayı kaldırıp..
-hangısı ? bumu? bu dun burda yoktu yaa..
Temel Bir Gün...
19 Haziran 2008 Perşembe
Temel bırgün amerıkaya abısının yanına gıdecekmıs.
ucaga bınmeden önce aklına ıngılızce bılmedıgı gelmıs ve babasına söylemıs.
babasıda ona: sen yavas yavas ve hece hece konus onlar senı anlar demıs ve ugurlamıs.
temel amerıkada havaalanından dısarı cıkıp elını kaldırmıs ve : tak-sı demıs.
taksı hemen gelmıs temel ıcne bınmıs ve taksıcıye: be-nııı hılton oteleee ce-tı-rıy-mısuuun demıs
bunun üzerıne taksıcı basını sallamıs ve temel sasırmıs
ve kendı kendıne ula babam haklıymus demıs.
yolda gıderken karnı acıken temel lokanta gıtmeye karar verp taksıcıye:
be-nııı locan-tayaaa- ce-tı-rıy-mısuuun dıyesormus ve taksıcı yıne evet
anlamında basını sallayınca dayanamayıp taksıce sormus:
kar-de-suum seen nere-lı-suun. taksıcı: tırabzonlıyum demıs.
bunun üzerıne temel: o zamaaan bııız nı-yee ıncılızceee konı-sıyruuuz demıs
Temel Yodla Bir Senet Bulmuş.
18 Haziran 2008 Çarşamba
Temel yolda yururken bır senet bulmus.Bakmıs senedın son gunu.... Ne yapacagım dıye kara kara dusunmeye baslamıs.Sonra gıtmıs borc toplayı senedı yatırmıs.rahat bır nefes almıs.Aynı sekılde bır gun yururken yıne yerde bır senet gormus.almıs bakmıs.Yıne senedın son gunu.Ama bu odene cek gıbı degıl,cok fazla mıktarda....Temel hemen sahte pasaport cıkartıp yurt dısına kacmıs....
Temel Paraşüt Kursuna Giderse...
17 Haziran 2008 Salı
Temel paraşüt kursuna gıdıyormuş. Kursun son günü gelmış. Temel ve arkadasları uçaktanatlayıp kursu bıtıreceklermış. Hocaları son kez tekrar etmış; "Arkadaşlar, atladıktan on sanıye sonra paraşütünüzün düğmesıne basın. Açılmassa 20 sanıye sonra yedek paraşütün düğmesıne basın. Eğer bu da açılmassa ımdat düğmesını kullanın. Sızı aşağıda pıkap beklıyor olacak." Atlama sırası Temel'e gelmış. Temel atladıktan 10 sanıye sonra paraşütün düğmesıne basmış. Fakat paraşütü açılmamış. 20 sanıye sonra yedek paraşütü de denedıyse de nafıle. Son çare olarak ımdat düğmesıne basmış. Bu da açılmamış. Bu arada yere hızla yaklaşmaktadır. Temel yere doğru bır bakar ve şu cümleyı söyler; "Allah bılır şımdı aşağıda pıkap da yoktur."
Temel Hayvanat Bahçesinde
16 Haziran 2008 Pazartesi
Temel hayvanat bahcesınde gezerken acık buldugu bır kafesten ıcerı dalmıs.
-hoop dur ne yapıyorsun orası aslan kafesı, dıye bagırmıslar. Temel gerı donmus,
-Sankı aslanunuzı yeduk demıs.
Komik Spiker Diyalogları
15 Haziran 2008 Pazar
"bagiriyorummm haykiriyorummm hatta sevinçten çildiriyorummmm" ercan taner,
galatasaray-leeds united maçi bitisi
"hami dandi'ye dan diye çakti" umit aktan, dundee united vs. trabzon maçinda
hami'nin golünden sonra
umit aktan, grasshopers - galatasaray macinda :
"gollerimizi hagi ile arif atti sayin seyirciler. bu tablo bana buyuk turk
bestecisi haci arif bey'i hatirlatiyor nedense."
"zaten bizim nösetelden de 5 tane çocugumuz var." umit aktan
galatasaray'in werder bremen'e orda 2-1 yenilmesinden sonra umut verici bir
skor olduğu için sevinçli bir halde mustafa denizli'nin yanina kosan bülent
karpat: "mustafa iki bir daha kaç eder?"
"tugay, vurursa gol olur, vuruyoooor, aut..." bulent karpat
mac: ingiltere - türkiye
yayin: trt
spiker: abidin aydogdu
skor: 8-0
8. gol sonrasi:
vay anasini sayin seyirciler, bir gol daha yedik!?
kanal trt 1 , Barcelona - real madrid maçi oynaniyor, maçin özelligi Luis
figo'nun barcelona'dan real madrid'e transfer olduktan sonra real formasiyla
ilk kez nou camp stadina çikiyor olmasi. 100bin küsur barselona seyircisi
figo'ya her top gelisinde protesto ediyor ve maçi anlatan yalçin çetin
abimiz incileri siraliyor:
- evet az önce ekranda figo yoktu ama uğultusundan onu hissedebiliyorsunuz
- ispanyol televizyonu göstermiyor ama tribünlerde figo'nun pek de iç açici
olmayan posterleri var sayin seyirciler
euro2000, turkiye ceyrek finale cikmis, huseyin basaran omer urundul'le
rakibimiz portekiz'i tartisiyor: "simdi bu portekiz'de figo diye bir arkadas
var."
mac: kocaelispor - besiktas
yayin: tgrt
spiker: umit aktan
amokachi malvarligini icine soktu..
*amokachi altin zincirini formasinin icine sokmustur..
biz bu almanyayi sadece inonude degil dunyanin her yerinde yeneriz aman aman
recep aman aman recep aman recep ve gol anonim
fenerbahce-karsiyaka maci ozturk pekin:
"aygun kaleci ile karsi karsiya...aygun...aygun!!...at onu
aygun!!!!....ahaha gooooll!!!!.... eehehooe ee e e yani futbolun guzelligi
icin at aygun, seyir zevki icin at..."
"hakan, önünde kocaman bir kale, bir plase yapsan yetecek gole..." ilker
yasin(1995) euro96 grup eleme maçi, isviçre-türkiye (1-2) hakan sükür bir
gol pozisyonunu kaçirdiktan sonra
can bartu, atv'de besiktas maçi yorumlarken:
"walsh ikinci yari çok etkisiz, kendisini oyunda hiç göremiyorum.." (walsh
devre arasinda oyundan çikmistir..)
parma ve inter arasında oynanan italya kupası maçı, kanal trt 1. parma
takimi cosmus maçi 6-1 önde götürüyor. maçi anlatan hüseyin basaran abi de
cosmus parma'nin her ataginda "yedinci gol mü geliyorr" deyü bagiriyor. son
dakikalarda hepten çigirdan çikip asagidaki kelime oyunlu cümleleri
sarfediyor:
"parma yine atakta... cünyır... cünyırrrr... yedi mi? yedi miii?
yemediiiiiii. kaleci ballotta yemedi bu golü." (huseyin basaran bu espriyi
yaptiktan sonar mikrofonu kapatip kendi esprisine gulmustur)
manchester utd-gs maçında cantona stumpf'a yaptığı faulden sonra özür
dilerken:
bir fransiz bir almandan, bir türk ve bir ingiliz takimlarinin maçinda özür
diliyor. umit aktan
manchester utd-gs maçinin bitisini umit aktan'dan dinliyoruz: "bu 90
dakikada üç sifirlik bir mançester galibiyetini bile az gören seyirciye
karsi, üç ikilik bir galatasaray galibiyetinin sevincini yasarken, maçi üç
üç bitirmenin üzüntüsünü yasiyoruz
hüseyin basaran, Sili-brezilya maçi, sürekli zamorano ile ronaldo'yu
karistiriyor. 4-1 biten maçin 3. golünü atan ronaldo golü atarken)"zamorano
siyrildi, zamorano, zamorano ve goool. zamorano'nun golü" (kisa bir
sessizlik) "yine zamorano dedim sayin seyirciler"
00/01 sampiyonlar ligi ceyrek final galatasaray-real madrid radyodan.
spiker: umit aktan, mac 2-0'dan 3-2'ye dondukten sonra "hagi yine yokluyor
kaleyi. umit, hasan ve jardel'den sonra casillas'a bir ampul de ben
takacagim diyor. ispanyada da variz real madrid. madridde de variz, orda da
takariz."
"e tabi sevgi olayi ercan" (su kel kafali hakem oyundan çikan haginin elini
sikinca tanjunun ercan tanere ettigi laf)
ilker yasin oliviera'nin hat-trick yaptigi belcika-turkiye maci esnasinda:
"evet sayin seyirciler elin zencisi, elin arabi hat-trick yapiyor bizim
hakan'imiz bizim oktay'imiz uyuyor"
turgay seren antepteki g.antep - gs maci ertesi: "yalniz sole de bi olay
oldu, bi pozisyonda emre topu aldi orta sahadan gitti gitti "batistuta" ona
ole bi vurdu ki hakemin orda faulu verip batistutaya bi de kirmizi kart
cikarmasi lazimdi, ama o naapti oyunu devam ettirdi batistuta da butun mac
tekme atti....."
abidin aydogdu danimarka-fransa maçini anlatirken:
zidane kosarken topa basar ve düser : "evet zidan'dan fantastik hareketler"
peter schmeichel bir pozisyonda sakatlanir ve ayaga kalkamaz: "Simaykil 39
yasinda.. acaba yasliliktan mi yerde kaldi,
yoksa gerçekten mi sakatlandi"
yanliş karar veren hakemi seyirciler protesto eder: "bu dünyadaki en yalnız
insanlar hakemlerdir sevgili seyirciler, bu dünyanin her yerinde böyledir."
akin göksu, meltem tv'de peruggia-trabzon uefa kupasi maçini anlatiyor, bir
ara yorumcu hüseyin tok'un ismini karistiriyor:
"evet sayin top... eee top? top sahada.. sayin tok.."
aynı maçta trabzon 3-1 öne geçince italyan taraftarlar ellerine ne geçerse
sahaya atiyor, yan hakem can havliyle bayragini atip sahanin ortasina
kaçiyor. bizim oyunculardan biri yalakalik olsun diye ofsayt bayragini alip
hakemlere getirirken:
"evet, iste görüyorsunuz sayin seyirciler, sahaya galatasaray bayragi
atmislar!!"
galatasaray-milan maci (sabri urgan): "capone'un vurusu ve top diregin ah
ustunden di$ari gidiyor sayin seyirciler.resmen,ah ustu bu,az ustu diil
sayin seyirciler.."
25.07.2001 tarihinde oynanan galatasaray-vllaznia sampiyonlar ligi 2.
öneleme turu ilk maçi. maç kanal d'den yayinlaniyor ve ilker yasin şakiyor:
"ah arif... orda döndün mü vuracaksin taaak"
galatasaray-psg kupa galipleri 2.tur, galatasaray macin basinda 2-0 galip
"vurdurmalayalim oralardan..vuruyor..yapma hayrettiinnn..ahhhhh..yapma
yapma..." anonim
rangers-fenerbahce macinda fenerin kacirdigi bi pozisyondan sonra ziya
sengul:
"-bu... bu... bu gol katliami baska bir sey degil.."
tarih 19/09/2001, mac psv eindhoven-galatasaray (yagmur yagmis, saha islak
ve agirdir) "dileriz bu yagmur cimbomun gol ciceklerini sulamak icin
yagiyordur!" anonim
sene 1988,gs-monaco ceyrek final maci,prekazi'nin unutulmaz golü radyodan
orhan ayhan tarafindan soyle aksedilir: "prekazi geliyooooor vuruyoooooor
ohhhhha be prekazi bu ne beee!"
fenerbahce - lyon maçi sonrasinda, verilmeyen penalti pozisyonu hakkinda
yorumculardan biri "yüzde yüz penaltiydi" cümlesini kullanir. bunu duyan ali
sami alkiş: "ne yüzde yüzü?? binde bin, binde bin!"
fenerbahce-bayern leverkusen maci
"...leverkusen cok gol kacirdi. bakalim futboldaki atamayana atarlar kurali
isleyecek mi?"... anonim.
at Pazar, Haziran 15, 2008 0 comments
Labels: espri, komik yazılar, yazılar
Temel Bilim Adamıyken...
14 Haziran 2008 Cumartesi
Temel bılım adamı ıken bır arkeolojı araştırmaları konferansına davet edılır. Amerıkalılar anlatmaya başlar;
-Bız ülkemızde yaptığımız kazılarda 25 metre aşağı ındık ve telefon kabloları bulduk.Öyleyse bızım atalarımız asırlar önce telefon kullanmışlardır.
Sıra Türkıye`ye gelır ve Temel başlar anlatmaya:
-Bız ülkemızde yaptığımız kazılarda 50 metre aşağıya ındık ama hıçbırşey bulamadık.
Öyleyse bızım atalarımız telsız telefon kullanmışlardır.
Küçük Temel Babasına Sorar
13 Haziran 2008 Cuma
Küçük Temel babasına sorar:
-Baba, hayal ve gerçek nedır?
Baba Temel başlar:
-Anlatayım. şımdı gıt anana kapıda bır adam var ve sana 50 mılyon lıra vereceGını söylüyor de.
Çocuk gıtmış annesıne aynen babasının söyledıklerını söylemış. Annesı de koşarak kapıya
gıtmış hemen. Baba Temel devam etmış:
-şımdı de gıt ablana kapıda beyaz atlı prens var, senı ıstıyormuş de.
Küçük Temel koşup bunu da ablasına söylemış. Ablası hemen kapıya koşmuş. Baba Temel
çocuGunu yanına çaGırarak anlatmayı sürdürmüş:
-Bak oGlum. Kapıda bırının olduGu hayal ama ananla ablanın orospı oldukları bır gerçek!
Temel ve Dursun Parasız Kalırsa..
12 Haziran 2008 Perşembe
Temel ıle Dursun parasız kalmışlar. ış ılanlarına bakıp yapabıleceklerı bır ış aramaya başlamışlar.Bır ılanda Bır kızılderılı kafaderısı getırene 100ş yazdıGını görür görmez Amerıka'ya gıdıp kızılderılı aramaya başlamışlar. Günler boyunca çöllerı, daGları arşınlamışlar ama nafıle, hıçbır kızılderılıye rastlayamamışlar. Sonunda yorgunluktan baygın düşüp bır yerde uyuya kalmışlar. Temel sabaha karşı uyandıGında çevrelerınde savaş boyaları sürünmüş yüzlerce kızılderılıyı görünce Dursun'u dürtüp:
-Lan, Dursun! Kalk, kalk! Paranın *mına koyduk!
Temel Deve Kuşu Avlamaya Gitmiş...
11 Haziran 2008 Çarşamba
Temel avustralyaya devekusu avlamaya seyahata cıkıyor.Orada malzemelerın hazırlayıp maceraya atılıyor. Bır vırajı donunce bakıyor 10,15 tane devekusu.hemen arabayı durduruyor sılahını dogrultuyor.devekusları sılahı gorunce urkerek kafalarını kuma gomuyorlar.yanı kendı akıllarınca saklanıyorlar.Temel etrafa bakıyor.ve kendı kendıne sınırlı sınırlı soruyor: __ulan nereye gıttı bu hayvanlar?
Kadınlar ve Erkekler
10 Haziran 2008 Salı
* Kadınlar vitrinde gördükleri "İndirim" lafına dayanamaz. İndirimdeki mal kadında mıknatıs etkisi yapar. 10 tane benzer pabucu olsa indirimde gördüğü ayakkabıyı alır, siz, "Bunların aynısı dolabında var" deseniz "Sen gerçekten hiç anlamıyorsun" lafını yapıştırır.
* Kadınlar ağlar. Ancak tek başına bir köşeye çekilip de -yalnız- ağlamaz. Kadınlar, sadece sevdiği erkek duyabilecekse ağlar.
* Bütün kadınlar kesin bir cevabı olmayan konularda soru sormakta müthiş ustadır. Maksat, siz kendinizi sürekli suçlu hissedin.
* Kadınlar asla sır saklayamaz. Daha doğrusu, kadınlar için bir sırrı en yakın üç arkadaşlarına söylemek sırrı açık etmek kapsamına girmez. Bu mantıkla hepsi en yakın arkadaşlarına söylediklerinden sonunda sırrı bilmeyen kalmaz.
* Kadınlar telefona cevap vermeyi sevmez, uzun uzun çalsa dahi rahatsız olmadan açmayabilirler. Lakin telefonda dünyanın en uzun konuşmalarını yapanlar da yine kadınlardır.
*Kadın yatağa yatmadan "evvel" saçını tarayan tek yaratıktır.
* Kestirme yola sapıldığında her kadına bir "kaybolacağız" korkusu gelir.
* Kırmızı ışık, kadınlar için, "makyaj molası" işaretidir.
*İstisnasız her kadın vermesi gereken bir-iki kilo olduğunu düşünür.
* Kadınlar durup dururken eve bir buket çiçekle gelen kocadan şüphelenir.
* Kadınlar tuvaletin kapağını küçük bir hareketle indirmek yerine tuvaletten salona kadar yürür, kocasına söylenir ve tuvalete geri döner.
* Erkek konuşurken kadın lafın ortasından konuşmaya dalar ve devam eder. Aynı şeyi erkek yapacak olsa kıyamet kopar.
* Düğünlerde kadın kadına dans edenleri görünce kimsenin aklına bir şey gelmez. Erkekler için durum aynı değildir.
* Karısının göz ucuyla bir başka adama baktığını yakalayabilmiş erkek yoktur. Oysa kadınlar erkeklerini başka kadına baktığı an -saniyesinde- yakalarlar.
*Kadınların erkeklerden daha çok para kazandığı tek meslek vardır: Top modellik.
* Kadının dondurmayı nasıl yediğine bakarak karakter testi yapabilirsiniz.
* Evde saatlerce kendi giyimiyle ilgilenen kadın, sokağa çıktığında saatlerce başka kadınların elbiseleriyle ilgilenir.
* "Yok bir şey"in anlamı kadınlarda, erkeklerinkinden, tamamen farklıdır.
* Kadınlar her konuda erkeklerle eşit olmak isterler. Üç istisna: Erkek tuvaletlerine girmek, çöpü indirmek ve hesabı ödemek.
* Kadınlar asla haksız değildir... En haksız olduğu konuda bile "Kendime göre nedenlerim var" der.
* Tabiatta kadınlara karşı son sözü söyleyebilecek tek bir doğal yapı vardır: Yankı!
* Kadınlar kendilerine neler verildiğine değil, onlar için nelerden vazgeçildiğine bakar.
* Zengin adam, karısının harcadığından daha çok kazanabilen erkek demektir.
* Kadınlar "Erkeklerle eşitiz" iddiasını sürekli tekrarlamaktan vazgeçtikleri anda, erkekler kadınları kendilerinden üstün gördüklerini söyleyebilme fırsatını yakalayacak.
* Kritiklere başlayan kadın, kritik bir yaşa gelmiş demektir.
* Evlilikler aynen kazalar gibidir, iki şahit ister.
* Kadın elinizi tuttuğu anda, bilin ki, eninde sonunda tepenize çıkacaktır.
at Salı, Haziran 10, 2008 1 comments
Labels: espri, fıkralar, komik yazılar, yazılar
Şerefsiz
9 Haziran 2008 Pazartesi
ŞEREFSİZ
Hollywood'da güzel bir evde bir parti veriliyor.Partinin sahibi partiyeheyecan ve değişim katmak için mikrofonu eline alıp başlıyor :
-Arkadaşlar akvaryumdaki iki Pirana'yı bu havuza atacağım.Havuza atlayıp karşıya çıkan arkadaş şu gördügünüz sarışınla sabaha kadar eğlenebilir.
Kimsede ses seda yok.
-Bu esmeride sunuyoruz.
Yine kimsede ses yok.
-Bu kumral bayanı da hediye ediyoruz.
Yine ses yok.
-Bu topu da veriyoruz.
-Slaaaaash!!!...
Adamın biri suda hızla yüzüyor ve karşıya geçiyor.Tekrar koşup havuzun öbür kenarına geliyor :
-Nerede o şerefsiz!
-Beyefendi o havuzun karşısında!
Adam şaşkın şaşkın :
-O değil! Beni havuza iten şerefsiz nerede......
Kadın Erkek Sorusu
8 Haziran 2008 Pazar
SoRu: Kadınların adet dönemiyle erkeklerin maaşı arasında ne benzerlik vardır??
CeVaP: - Ikisi de ayda bir gelir
- Bir haftadan kısa sürede biter
- Gelmezse yandınız...
Bir Lazı...
7 Haziran 2008 Cumartesi
BİR LAZI...
1-Bir lazı sınıfta nasıl teşhis edebilirsiniz?
- Öğretmen tahtayı silerken,o da defterini siler...
2-Bir lazı cenazede nasıl teşhis edebilirsiniz?
- Sadece o hediye getirmistir...
3-istanbul / Trabzon uçağında niçin film gösterilmiyormuş?
- Film bitince uçaktakiler arka kapıdan çıkıyorlarmış...
4-Lazlar nasıl kürtaj yaparlar?
- Leylekleri taşlayarak...
5-Laz sokak kadını ne zaman kafayı üşütmüş?
- Diğer kadınların bu işi para karşılığında yaptığını öğrenince...
6-Dolapta iskelet ne anlama gelir?
- Laz saklambaç oynamış...
7-Rize'deki köpeklerin burnu neden basıktır?
- Park etmiş otomobilleri kovaladıkları için...
8-Laz buzdolabında niçin boş şişe bulundurur?
- İçki içmeyen misafirler için...
gönderen: nevra82@
Efendi Manitu
6 Haziran 2008 Cuma
EFENDİ MANİTU
Stresten bıkmış adamın biri, uzun bir deniz seyahatine çıkmış. Fakat şanssızlıktan gemi batmış ve sadece bu adam kurtulabilmiş. Günlerce minik bir tahta parçasının üstünde denizde yol aldıktan sonra minik bir adaya gelmiş. Adam daha ne olduğunu anlamadan yerliler bunu almış götürmüşler. Adam yüzlerce yamyam yerlileri görünce: " Eyvah, boku yedik." demiş. Tam ağlayacağı sırada gökten " Hayır evladım, boku yemedin" diye acayip ve gür bir ses gelmiş. Şaşıran adam: "Sen kimsin ya?" demiş. Yine aynı gür ses "Ben ulular ulusu efendi manitu' yum." demiş. İyice şaşıran adam: "Peki Efendi Manitu, ne yapmam lazım?" demiş. Hemen cevap gelmiş: "Şimdi sakin bir şekilde sağ tarafındaki yerlinin mızrağını kap, en önde duran ve başında bir sürü tüy olan büyük yerliye sapla" demiş. Adam hemen can havliyle mızrağı kapıp şef yerliyi öldürmüş. Yine aynı ses son kez gürlemiş " İşte şimdi boku yedin evladım!"
Çin İşkencesi
5 Haziran 2008 Perşembe
> > > > CIN ISKENCESI
> > > > Cin'i kesfe cikan bir seruvenci, ucsuz bucaksiz
> bozkirlarda
> > > > kaybolmus. Tam uc ay, otlar yiyerek, agaclar altinda
> uyuyarak
> > > > yasamis..
> > > > Bir gun bir eski ciftlik evi cikmis karsisina.. Kapiyi
> calmis. Bir
> > > > yasli
> > > > Cinli acmis..
> > > > "Uc aydir sefil haldeyim. Bir kap sicak yemek, bir sicak
> yatak..Size
> > > > hic
> > > > dert olmam, ne olur" diye yalvarmis adam.. "Peki" demis,
> ihtiyar
> > > > Cinli..
> > > > "Bu lafini unutma.. Guzel torunuma askinti olursan, Cin'in
> en korkunc uc iskencesini sana uygularim.."
> > > > Guzel torun da aksam yemegine katilmis. Dunyalar guzeli
> bir kiz. O da dogdugundan beri dedesi ile yalniz. Erkek yuzu gormemis.
> Adamin da karni doydukca icinde kipirdanmalar baslamis. Gizli gizli
> bakislar,
> > > > vaatlerle gecmis yemek. Yemekten sonra herkes odasina cekildikten az
> sonra, adamin tavan arasindaki odasinin kapisi acilmis, bir Cin ipegi
> tul gecelik icinde huri torun adamin once odasina, sonra yatagina
> suzulmus.. Adam kiza sarilirken "Boyle bir gece uc degil, bin iskenceye
> deger" demis icinden. Muhtesem bir gece gecirmisler birlikte.. Sabaha kadar. Gun
> isirken kiz odasina donmus, adam tum yorgunlugu ile derin uykulara
> dalmis. Ogleye dogru bir uyanmis ki, gogsunun uzerinde muthis bir
> agirlik. Birden fark etmis ki, uzerinde tam 50 kiloluk bir kaya
> parcasi var.
> > > > Kayanin uzerinde de bir yazi:
> > > > "Birinci Cin iskencesi.. Gogus uzerinde 50 kiloluk kaya.."
> > > > "Bunun nesi iskence" demis adam icinden.. Kayayi
> kucaklamis,
> > > > pencerenin
> > > > onune gelmis, asagi firlatmis. Tam o anda da, kayanin
> dibindeki
> > > ikinci
> > > > yaziyi okumus:
> > > > "Ikinci Cin Iskencesi.. Sag testisin kayaya bagli.."
> > > > Asagi ucan kayayi yakalamasina imkan yok ya.. Adam
> kendisini de
> > > > firlatmis kayanin ardindan, hayati pahasina teskilati
> kurtarmak
> > > > icin..
> > > > Ikinci kattaki ihtiyarin odasinin onunden duserken, camda
> ucuncu
> > > > yaziyi okumus:
> > > > "Ucuncu Cin Iskencesi.. Sol testisin karyolaya bagli!.."
Her Milleten Öğrencilere Ödev Verlirse..
4 Haziran 2008 Çarşamba
Her milletten öğrencilere ödev vermişler, filler üzerine yazın diye...
Bakalım kimler ne yazmış?
Fransızlar: Fillerde cinsel yaşam.
Çinliler: Fil pişirmenin bin yolu.
Etiopyalılar: Bir fille bin kişi nasıl doyar?
İngilizler: Safaride fil avlama teknikleri.
Almanlar: Filler ve fillerin Alman Dil ve Kültürü'ne etkileri.
İranlılar: Filler çarşafa nasıl sokulur?
Amerikalılar: Daha büyük ve görkemli fil nasıl yetiştirilir?
Japonlar: Daha küçük ve daha ucuz fil nasıl yetiştirilir?
Yahudiler: filler en pahalı, en karlı nasıl satılır?
Brezilyalılar: Fillerle karnavalda samba yapma metodları.
Türkler: Ne olacak bu fillerin hali?
Doktor
3 Haziran 2008 Salı
> adamin biri bir gun sehrin, hatta belki de ulkenin en meshur, her
> nasilsa, bayan olan, cinsel konularda uzman hekime gitmis muayene
> olmaya. Neyse bizimki doktorun karsisina cikmis, utana sikila, ancak
> "benim cinsel iliskilerde sorunum var" deyebilmis. Tabii ki bizim
> meshur
> ve ayni zamanda cok basarili bayan doktor demis " merak etme, ben bu
> tur
> sorunlari cok gordum, hemen hepsi duzelir vs " daha sonra da bir ilac
> vermis 1 hafta kullanip kontrole gelmesini emretmis. Bizim adam, bir
> hafta sonra gelmis, demis" doktor hanim benim sorunda hic bir
> degisiklik
> olmadi" doktor sasirmis, demis baska ilac ekleyelim bakalim, bir hafta
> sonra tekrar gel. Adam bir hafta sonra gelmis, demis " hic bir
> degisiklik yok". Bizim doktor iyice sasirmis, demis sunu da kullan
> bakalim tekrar gel kontrole. Adam yine gelmis haftasina, demis " yok
> bir
> degisiklik". Bizim doktor iyice sasirmis, kafayi yiyecek, demis " ben
> hic boyle vaka gormedim, gel beni yap, gormek istiyorum nasil
> beceremiyorsun. Adam acmis takim taklavati, baslamis bizim doktor
> hanimin arkasinda gidip gelmeye: bizim doktor iyice saskin, dondurmus
> kafasini, demis " hani beceremiyordun, bal gibi yapiyorsun"; adam
> demis"
> doktor hanim bulamiyorduk ki yapalim"...
Taksici
2 Haziran 2008 Pazartesi
Bir gun bir cocuk ve babasi taksi ile bir yere gitmektedirler.
Cocuk tabi merakli her onune geleni babasina sorar... Cocuk
caddenin kosesinde bir kadin gorur ve babasina soror :
--Baba bu ne ? baba bu ne ?Babasi cevap verir:--Oglum , o is kadini is yapar..
Tam bu sirada taksici arkaya doner ve derki :
--Oglum baban sana yalan soyluyo , o orospu , onu sikersin.
Baba hic bir sey demez , ve bizimkiler yola devam ederler.
Iki cadde sonra cocuk kosede bir adam gorur ve babasina sorar:
--Baba bu ne ? baba bu ne ?Babasi cevap verir:--Olum o is adami is yapar.
Taksici yine arkasini doner ve derki :
--Oglum baban sana yalan soyluyo ,o pezevenk , o orospu satar.
Baba yine sabreder ve susar ve yola devam ederler.
Iki dakka sonra bizim oglan kosede bir ev gorur ve sorar:--Baba baba bu ne ?
Babasi ogluna cevap verir :
--Oglum orasi is hani , orda ablalar , amcalar is yaparlar.
Taksici buna da atlar ve derki :
--Oglum baban sana yalan soyluyoo , orasi kerhane , orda oorospulari sikersin...
Bizim baba yine "Yaaa sabir " der ve yola devam ederler.
Oglan 10 dakka gectikten sonra yolun kenarinda misket oynayan
iki uc tane cocuk gorur ve babasina sorar :--Baba bu ne bu ne ?
Sonunda bizim baba ogluna cevap verir:
--Oglum onlar orospu cocugu , buyugunce taksi soforu olucaklar
Kıl
1 Haziran 2008 Pazar
KIL
Temel çok acıktıüı bir gün, yeni açılan bir lokantaya gitmiş. Hemen girer girmez masaya oturmuş ve bir tabak mercimek çorbası istemiş. Aradan 15 dk. geçtiğihalde çorba gelmeyince Temel tekrar istemiş. Fakat hala gelmiyormuş. Bu sırada Temel' in gözü yan masaya takılmış. Gazete okyan adamın önünde dolu tabakta çorba bekliyormuş. Temek hemen öaktırmadan çorbayı yürütmüş ve içmiş. En sonuna gelince bir de bakmış ki; dibinde bir kıl. Çorbayı geri tekrar tabağa kusarak boşaltmış. Bu sırada adam kafasını gazeteden kaldırmış ve:
-Ne o birader, dibindeki kılı sende mi gördün demiş. :)