tag:blogger.com,1999:blog-3776231848968621612024-03-13T07:23:11.503+03:00komik resimler, karikatürler, yazılar, fıkralarKomik Yazılar, Komedi, Komik Karakterler, Komik Sözler, Komik Tv, Fıkralar, Espriler, Resimler, Eğlence, Kahkaha...Unknownnoreply@blogger.comBlogger664125tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-87275887960310668272014-02-20T13:33:00.000+02:002014-03-21T13:33:44.828+02:00Temel ve EczacıTemel eczacılık fakültesini bitirmiş, eczane açacak parası<br />
yok. Kestirmiş eczanenin birini gözüne. girmiş içeri;<br />
-Beyefendi, sizde soğan var mı?<br />
<br />
Eczane sahibi, Temel'i başından savmış. Ama Temel durur mu?<br />
Ertesi gün bir daha;<br />
-Beyefendi sizde soğan var mı?<br />
<br />
Adam yine başından savmış Temel'i. Bu böyle devam etmiş<br />
bir kaç hafta. temel bıkmadan usanmadan her gün aynı eczaneye<br />
gidip soruyormuş;<br />
-Beyefendi sizde soğan var mı?<br />
<br />
En sonunda eczacı dayanamamış ve patlamış;<br />
-Kardeşim senin derdin ne?<br />
<br />
Temel yanıtlamış;<br />
-Burayı bana sat.<br />
<br />
Eczacı düşünmüş taşınmış. En sonunda aklına bir fikir gelmiş<br />
ve eczaneyi yok pahasına Temel'e satmış.<br />
<br />
Aradan bir kaç gün geçmiş. Temel eczanede... Eczanenin<br />
eski sahibi içeri girmiş. Sormuş;<br />
-Beyefendi sizde soğan var mı?<br />
<br />
Temel yanıtlamış;<br />
-Bizde soğan var, senin reçeten var mı?Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-1730407523574959522009-02-14T19:14:00.000+02:002009-02-14T19:14:00.758+02:00ResimLeyla, ağacın altına oturmuş resim yapıyordu.Babası kızın elindeki bomboş kagığıdı görünce sordu :<br />-Leyla, ne resmi yapıyorsun bakayım?<br />-Çimenlikte bir keçi resmi.<br />-Çimenler nerede?<br />-Keçi hepsini yedi.<br />-Ya keçi?...<br />-Yiyecek birşey kalmayınca o da gitti.Unknownnoreply@blogger.com11tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-55513325770206690482009-01-31T02:35:00.001+02:002009-01-31T02:35:00.320+02:00Talihsiz MarangozBir bayanın yatak odasındaki gardrop bozuktur. Evin yanında bulunan istasyondan tren geçince kapağı açılmaktadır. Bunun için bir gün bir marangoz çağırır. Marangozu yatak odasına götürür ve dolabı gösterir. O anda bir tren geçer ve gardrobun kapağı kendiliğinden açılır. Marangoz menteşelere, kilide bakar. Hanımefendi buradan gardrobunuzun nesi olduğunu anlayamadım. Şimdi ben içine gireyim ve siz kapağı kapatın, böylece ben içeriden bakarım belki böyle anlarım der. Marangoz içeri girer, kadın kapağı kapatır. O anda kapı çalar. Kadın kapıyı açar. Kadının kocası gelmiştir. Kocası doğru odasına gider ve üstünü çıkarıp asmak için gardrobunu açar. Bir bakar ki gardropta bir adam. Kızarak adama bağırır. "Ne işin var senin burada" der. Marangoz korkmuş bir vaziyette cevap verir. "Şey beyefendi nedesemki, şimdi size burada tren bekliyorum desem inanır mısınız?"Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-22680005469495917482009-01-30T02:34:00.000+02:002009-01-30T02:34:00.817+02:00VaazSahranın ıssız bir köşesinde,bir din adamı lejyonerlere vaaz vermeye gelir.Vaaz'dan önce binbaşı askerleri uyarır:<br />-Rahibin ziyareti sırasında, özellikle küfür ve müstehcen kelimeler istemiyorum! Dövüşmeyi bildiğiniz gibi, kendinizi tutmayı da bildiğinizi ona gösterin...<br />Daha sonra rahip, birliğin önünde vaazına başlar :<br />-Herşeyden uzakta yaşıyorsunuz, ama geleneklerinizle övünmeniz gerekir.Ben size kendisi de sizin gibi bir kahraman olan Hz. İsa'nın selamlarını getirdim.Söyleyin bana, kahramanlıktan daha saf, daha güzel ne vardır?<br />Tam o anda birkaç lejyoner ağızlarını açmaya hazırlanırken binbaşı ayağa fırlar ve haykırır :<br />-Götüm, diyene onbeş gün hapis!...Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-70314027431632026412009-01-29T02:32:00.001+02:002009-01-29T02:32:00.694+02:0025 Cent'e bu kadarBir Türk Amerikaya ziyarete gezmeye gitmiş.Sokakta dolaşırken tuvaleti gelir.Koştura koştura umumi bir tuvalet bulur.Kendini bir an önce içeri atmak ister fakat kapıdaki adam 25 cent ister.Bizimki sıkışa sıkışa 25 cent i verir içeri dalar.Zart zurt sesli yaparken yandan "yavaş be adam" diye ses gelir meyerse yandakide bir Türkmüş.İşini bitirip dışarı çıktıktan sonra yandakiyle karşılaşır ve lafı yapıştırır."Be adam 25 cent e mozartımı yoksa şopenimi dinleyeceğini sanıyordun" der.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-12038246277941247702009-01-28T02:32:00.000+02:002009-01-28T02:32:00.370+02:00Sütü OlmazmışÇekici bir genç kadın, çok zayıf bir bebeği doktora kontrole götürür.Bebeğe bakan doktor :<br />-Bu çocuk iyi gıda almıyor, der ve kadına dönerek ;<br />-Lütfen soyununuz, diye rica eder.<br />Soyunan kadının, göğüslerini iyice kontrol ettikten sonra doktor<br />-Düşündüğüm gibiymiş hanımefendi der, sizin hiç sütünüz yok.<br />Kadın :<br />-Tabi olmaz doktor bey, der.Ben çocuğun teyzesiyim...Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-52146724265517797132009-01-27T02:31:00.000+02:002009-01-27T02:31:00.411+02:00Vefakar AileYamyam baba-oğul balta girmemiş ormanda dolaşırken nehirde yıkanan genç ve çok güzel bir kadın gördüler.<br />Oğul sordu :<br />-Ne dersin baba, yiyelim mi onu?<br />Baba bir an düşündükten sonra :<br />-Hayır, bunu eve götürür, onun yerine anneni yeriz! dedi.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-7948402820898194322009-01-26T02:30:00.000+02:002009-01-26T02:30:00.751+02:00Ne Koysaydım?Adam sünnetçi dükkanının vitrinine şemsiye koymuş, biri de merak etmiş :<br />-Yahu sünnetçi vitrininde şemsiyenin işi ne be?<br />Sünnetçi fena fena bakmış :<br />-Yani vitrine ne koysaydım?Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-34114186689468651192009-01-25T19:29:00.000+02:002009-01-25T19:29:00.184+02:00İkramAdamın biri yabancı bir şehirde, bir evin kapısını çalarak şu ricada bulunur :<br />-Pek susadım, buralarda su bulamadım, lütfen bana bir bardak su verir misiniz?<br />Kapıyı açan çocuk, adamın yüzüne bakarak, kısa bir tereddütten sonra :<br />-İstersen ayran getireyim, der.<br />Adam bu teklifi teşekkürle kabul ettikten az sonra, çocuk bir çanak ayran getirir.<br />Adam ayranı içtikten sonra çocuk :<br />-İstersen daha getireyim,der.<br />-Zahmet olur yavrum.<br />-Hayır, zaten bu ayranın içine fare düştüğü için nasıl olsa dökecektik!<br />Bunun üzerine, adam iğrenerek, elindeki ayran çanağını hiddetle yere atıp parçalayınca, çocuk feryadı koparır :<br />-Anne, kapıdaki adam köpeğin çanağını kırdı!Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-29133225047437015162009-01-24T19:35:00.001+02:002009-01-24T19:35:01.072+02:00Sapık DoktorPsikolog karşısındaki sinir hastası bir genci teste tabi tutmaktadır.Kağıt üstüne bir dikörtgen çizip :<br />-Bu size neyi hatırlatıyor?diye sorar.<br />Hasta :<br />-İçinde kadın bulunan bir yatağı, diye cevap verir.Arkasından psikolog kağıda büyükçe bir kare çizer.Hasta, bu kez :<br />-İçi kadın dolu bir oda, der.<br />Derken, çok büyük bir dikdörtgen çizdiğinde, hasta bu sefer de :<br />-Bu da içi kadın dolu bir ev, deyince, psikolog dayanamaz :<br />-Tamam beyefendi, der.Siz bir kadın budalasısınız.<br />Ama psikolog daha lafını bitirmeden, hasta bağırır :<br />-Ne, ben mi? Aslında sen kadın budalasısın be! Sabahtah beri bana terbiyesiz resimler çiziyorsun...Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-80794579293408757932009-01-23T19:28:00.000+02:002009-01-23T19:28:00.419+02:00İyilik MeleğiAdamın işi varmış, Ankara'ya gidiyormuş, tam uçağa binerken kulağında bir ses :<br />-Binme, bu uçak düşecek!<br />Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş.<br />İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış :<br />-Uçak düştü kurtulan olmadı!<br />Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında :<br />-Binme bu trene, raydan çıkacak!<br />Dönmüş, bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş :<br />-Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı...<br />Allahına şükretmiş, koşup otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses :<br />-Bu otobüse binme, freni patlayacak!<br />Dönmüş yine kimse yok! Dayanamamış, bağırmış :<br />-Sen kimsin yahu?<br />-Ben senin iyilik meleğinim!<br />Adam iyice kızmış :<br />-Ulan evlenirken neredeydin!<br /><br />------------------------------------------------------<br /><br />Cimri bir kişi ölümü yaklaşınca oğullarını yanına çağırır.Üç oğlunada vasiyette bulunur . Ben ölünce hepinizin mezarıma tek tek birer milyar koymanızı istiyorum der. Adam öldükten sonra sırayla 1. ve 2. oğlu mezara gider ve birer milyar parayı mezara koyarlar daha sonra babası gibi parayı seven 3. oğluda mezara gider ve mezardaki paraları alır yerine babası adına bir 3 milyarlık çek koyar.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-83362611193444023972009-01-22T19:27:00.000+02:002009-01-22T19:27:00.520+02:00Sakat ÇocukKarısı hamile olan bir adama işyerinde aniden bir telefon gelmiş: "Beyefendi, bir bebeğiniz oldu acele hastahaneye geliniz" diye. Heyecanlanan adam hemen hastahanenin yolunu tutmuş. Doğum bölümüne gştmiş. Kendisini bir hemşire karşılamış. Adam durumu anlatınca hemşire: "Beyefendi, evet doğru bir çocuğunuz oldu ama malesef sakat doğdu" demiş. Habere çok üzülen adam: "Olsun çocuğumu gösterin bana" demiş. Hemşire: "Beyefendi, görmeseniz daha iyi olur çünkü çocuğunuz çok ileri derece spastik" demiş.<br />Adam yinede: "Olsun o benim evladım, görmek istiyorum" diye diretmiş. Hemşire: "Peki öyleyse" deyip spastik çocuklar bölümüne geçmiş. Adamda peşinden gitmiş. İlk bölümde kolsuz çocuklar varmış. Adam: "Çocuğum burada mı?" diye sormuş Hemşire: "Hayır beyefendi, çocuğunuz ilerideki bölümlerde" diye yanıtlamış. Bir sonraki bölüme geçmişler. Buradada bacağı olmayan bebekler varmış. Adam yine: "Çocuğum burada mı hemşire hanım?" diye sormuş. Hemşire yine: "Hayır beyefendi, çocuğunuz daha ilerdeki bölümlerde" diye yanıtlamış.<br />Bir bölüm daha geçmişler buradada hem kolu hem bacağı olmayan çocuklar varmış Adam yine heyecanla: "Buradamı çocuğum?" demiş. Fakat hemşire yine: "Hayır beyefendi" diye yanıtlamış. Üzülen adam bir sonraki bölüme geçmiş. Bu bölümde ise sadece kafa olan çocuklar varmış. Adam yine hüzünle: "Hemşire hanım, artık sanırım burada çocuğum" demiş. Fakat hemşire: "Hayır beyefendi, çocuğunuz şimdi gideceğimiz bölümde, fakat isterseniz gitmeyelim çünkü çocuğunuzu görünce çok kötü olabilirsiniz" demiş. Adam yine ısrarla: "Hayır, ne olursa olsun o benim çocuğum" demiş. Hemşire "Peki o zaman" deyip bir sonraki bölüme gitmiş. Bu bölümdeki oda bomboşmuş. Sadece odanın ortasında bir masa, masanın üstünde bir kavanoz, kavanozun içindede bir kulak duruyormuş. Adam hemen: "Bu mu benim çocuğum?" diye sormuş. Hemşire üzüntüyle: "Evet beyefendi, ama malesef çocuğunuz sağır" demiş.Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-18671600809373774752009-01-21T19:26:00.000+02:002009-01-21T19:26:00.161+02:00ŞikeFutbol maçı başlamadan önce iki takımdan birinin kaptanı, hakemi bir köşeye çekip :<br />-Hocam, der.Sen bizim takımın durumunu bilmezsin...<br />-Bu maçı bize kaybettirecek olursan, bizimkiler seni ne yapar bilirmisin?<br />-Ne yaparlar?<br />-Seni parça parça ederler...<br />Hakem cevap verdi :<br />-Anlaşıldı, siz bu oyunda berabere kalacaksınız...<br />-Neden?<br />-Öteki, takımın kaptanı da bana aynı sözleri söyledi de ondan!...Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-84425754043268817002009-01-20T19:23:00.000+02:002009-01-20T19:23:00.591+02:00ŞemsiyeYıllar önce İngiltere'de erler şemsiye kullanmazmış.Şemsiye taşıma hakkı sadece subaylara tanınıyormuş.<br />O yıllarda bir gün genç teğmenlerden biri, koltuğunun altında bir şemsiye ile hızlı hızlı yürüyen eri görünce, beyninden vurulmuşa dönmüş.Eri çağırarak :<br />-Bu ne küstahlık, demiş.Ve şemsiyeyi aldığı gibi dizinde iki parça etmiş.<br />-Bu sana bir ders olsun, bir daha böyle küstahlıklar yapma!<br />Neye uğradığını anlamayan er :<br />-Başüstüne, diyerek selamı çakmış ve şöyle sormuş :<br />-Teğmenim, beni az önce evine yollayan general şemsiyesini istediğinde kim kırdı diyeyim?Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-22016471097748125032009-01-19T19:19:00.000+02:002009-01-19T19:19:00.573+02:00Temel UçaktaTemel uçakla Trabzona gidecekmis.Oturmus bir yere rasgele... Asil yer sahibi gelmis;<br />- Yer sahibi: Beyfendi burasi benim yerim kalkarmisiniz?<br />- Temel: Hayir<br />- Yer sahibi : Beyfendi burasi benim yerim kalkin<br />- Temel: Hayir<br />Yer sahibi gider Hostese basvurur.<br />- Hostes: Beyfendi burasi sizin yeriniz degil kalkarmisiniz lütfen<br />- Temel: Kalkmam<br />Hostes çare bulamayinca kaptana basvurur.<br />- Kaptan: Temelin kulagina bisi fisildar ve Temel gecer Arka tarafa oturur.<br />Herkes hayret etmis biz bu kadar urastik kalkmadi acaba Kaptan nasil kaldirdi bunu.Dayanamiyorlar Kapatana Soruyorlar;<br />- Kaptan: Dedim ki Burasi Trabzona GitmezUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-55331385103753526222009-01-18T19:18:00.000+02:002009-01-18T19:18:00.360+02:00PatatesFBI gizli ajan eksikliğini giderebilmek için ajan seçmeleri yapmaya karar vermiş. Ve hergün üçer kişi çağırıp aralarından birini ajan olarak himayelerine alıyorlarmış. Seçimlerin 3. günü Temel' de katılmış. Yanındada bir ingiliz ve bir amerikan varmış. Bunlardan ilk olarak kamuflaj olmalarını istemişler. İçinde sadece bir çuvalın bulundu boş bir odaya sokmuşlar ve burada gizlenmelerini söylemişler. İlk önce ingiliz girmiş. 5 dk. sonra odaya giren bir yetkili gitmiş içinde ingilizin saklandığı çuvala tekme atmaya başlamış.<br />Hemen çuvalın içinden bir ses gelmiş: " Miyaw, miyaw." İngilize ilk testi başarıyla geçtiğini söyleyip amerikan' ı odaya koymuşlar. Amerikan' da aynı çuvala saklanmış. Biraz sonra yine odaya giren yetkili gitmiş ve çuvala bir tekme atmış. Çuvalın içinden: "Hav, hav." diye bir ses gelmiş. Amerikan' ıda tebrik edip Temel' i odaya koymuşlar. 5 dk. sonra odaya giren aynı görevli gitmiş çuvala bir tekme atmış. Ama hiçbir ses gelmemiş. Bir daha atmış yine tık yok. Bir daha bir daha derken en sonunda çuvaldan cılız bir ses yükselmiş: " PatateeeeesssUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-25306556728386306412009-01-17T19:18:00.000+02:002009-01-17T19:18:01.049+02:00Daha Çok İstiyor?Çocuk, okuldan bir gözü şiş olarak dönünce, annesi telaşlandı :<br />-Oğlum ne oldu gözüne? Düştün mü yoksa?<br />-Hayır düşmedim.Arkadaşım Orhan'la dövüştük.Ben de yarın onun gözünü şişireceğim!<br />Annesi yatıştırmaya çalıştı :<br />-Sakın ha! Dövüşmek iyi birşey değil.Ben sana yarın pasta çörek vereyim.Arkadaşına da ver, barışın.Güzel güzel oynayın olmaz mı?<br />-Olur anneciğim, barışırız.<br />Ertesi gün, çocuk öteki gözü de şişmiş olarak döndü.Annesi merakla sordu :<br />-Yine ne oldu?<br />-Arkadaşım yaptı, daha çok pasta, çörek istiyor!Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-35137866476289187762009-01-16T19:17:00.000+02:002009-01-16T19:17:00.768+02:00Obarana kim biliyormusunBirkaç Fransız kantinde gevezelik ederken içlerinden biri sorar:<br />-Gütenberg kim? Biliyormusunuz?<br />-Hayır, der ötekiler.<br />-Güzel, sizde benim gibi gece kurslarına gitseydiniz, Gütenberg'in basım makinasını bulan kişi olduğunu bilecektiniz.... Ya Panmentier'i?<br />-Hayır, der ötekiler.<br />-Güzel, sizde benim gibi gece kurslarına gitseydiniz, Panmentier'in patatesi bulan kişi olduğunu bilecektiniz.Eğer gece kurslarına gitmezseniz yaşam boyunca....<br />İşte ozaman, aralarında lehimci olanı öfkelenip patlar :<br />-Oldu, anlaştık! Gütenberg'i, Panmentier'i bilmiyoruz. Sen Obarana kim biliyormusun?<br />-Hayır!<br />-Peki öyle ise öğren! Obarana, sen gece kurslarına giderken karınla yatan heriftir!Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-28205413996058587402009-01-15T19:16:00.000+02:002009-01-15T19:16:00.831+02:00ŞerefsizHollywood'da güzel bir evde bir parti veriliyor.Partinin sahibi partiyeheyecan ve değişim katmak için mikrofonu eline alıp başlıyor :<br />-Arkadaşlar akvaryumdaki iki Pirana'yı bu havuza atacağım.Havuza atlayıp karşıya çıkan arkadaş şu gördügünüz sarışınla sabaha kadar eğlenebilir.<br />Kimsede ses seda yok.<br />-Bu esmeride sunuyoruz.<br />Yine kimsede ses yok.<br />-Bu kumral bayanı da hediye ediyoruz.<br />Yine ses yok.<br />-Bu topu da veriyoruz.<br />-Slaaaaash!!!...<br />Adamın biri suda hızla yüzüyor ve karşıya geçiyor.Tekrar koşup havuzun öbür kenarına geliyor :<br />-Nerede o şerefsiz!<br />-Beyefendi o havuzun karşısında!<br />Adam şaşkın şaşkın :<br />-O değil! Beni havuza iten şerefsiz nerede......Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-43352499028012163612009-01-14T19:15:00.000+02:002009-01-14T19:15:01.136+02:00Kazanan Kim?Ağa ile ırgatı köyden kasabaya giderken...Bir ara ağanın aklına bir muziplik geldi :<br />-Bak, dedi, şu yol kenarında ineklerin bıraktığı tezekleri yersen...Bu arabamı da, atları da, koşumları da sana veririm.Senin olsun.<br />Irgat gıcır gıcır arabayı, atları, koşumları görünce, düşünmedi bile...Tezeğin hepsini yiyip bitirdi.<br />Kasabaya gittiler, alışveriş yaptılar, dönerken...Ağa birden düşünceye daldı."Muziplik derken, araba da, at da, koşumlar da gitti"diye :<br />-Bana bak, dedi, arabayı, atları, koşumları geri istiyorum.Kaça verirsin?<br />-Para filan istemem.Aldığım fiyata veririm,ağa...<br />-Yani?<br />-Yanisi şu ; Bak karşı kenarda duran tezekleri gördün mü?Sen de onları ye!Al arabayı, atları koşumları!...<br />Baktı başka çare yok, ağa da eğildi, zorlana zorlana yedi tezekleri...<br />Tam köye yaklaştıkları sırada ırgat gülmeye başladı kendi kendine...<br />-Ne gülüyorsun, diye sordu ağa, bir şey mi var?<br />-Nasıl gülmem, ağam?Biz yola çıkarken bu araba da, bu atlar da, bu koşum da senindi.Şimdi yine senin...Peki, öyleyse biz o tezekleri niye yedik?Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-48735976275886334082009-01-13T19:14:00.000+02:002009-01-13T19:14:01.576+02:00Sert KovboyBir kovboy çiftliğine dönmektedir.Bindiği atı yeni satın almıştır.Atın üstünde bir gün evvel evlendiği genç bir kadını da getirmektedir.Sel yatağı boyunca ilerlediklerinden, kötü bir rastlantı sonucu at kayar.<br />-Bir,der kovboy kısaca.<br />Ve on dakika sonra at yine bir yoldan sapma yapar.<br />-İki, der kovboy.<br />Biraz daha ileride, at bir engel karşısında, az kalsın dengesini kaybeder gibi olur, bu kez kovboy ne bir, ne iki der.Kadını attan indirir ve :<br />-Üç, der!<br />Ve bir tabancayla atı öldürür.<br />Genç evli kadın, dehşete düşmüştür.İtiraz etmekten kendini alıkoyamaz.<br />-Herşeye karşın, biraz sert, yapmamalıydın!<br />Ve kovboy sayar :<br />-Bir!Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-7934220306016655332009-01-12T19:13:00.000+02:002009-01-12T19:13:02.928+02:00Efendi ManituStresten bıkmış adamın biri, uzun bir deniz seyahatine çıkmış. Fakat şanssızlıktan gemi batmış ve sadece bu adam kurtulabilmiş. Günlerce minik bir tahta parçasının üstünde denizde yol aldıktan sonra minik bir adaya gelmiş. Adam daha ne olduğunu anlamadan yerliler bunu almış götürmüşler. Adam yüzlerce yamyam yerlileri görünce: " Eyvah, boku yedik." demiş. Tam ağlayacağı sırada gökten " Hayır evladım, boku yemedin" diye acayip ve gür bir ses gelmiş. Şaşıran adam: "Sen kimsin ya?" demiş. Yine aynı gür ses "Ben ulular ulusu efendi manitu' yum." demiş. İyice şaşıran adam: "Peki Efendi Manitu, ne yapmam lazım?" demiş. Hemen cevap gelmiş: "Şimdi sakin bir şekilde sağ tarafındaki yerlinin mızrağını kap, en önde duran ve başında bir sürü tüy olan büyük yerliye sapla" demiş. Adam hemen can havliyle mızrağı kapıp şef yerliyi öldürmüş. Yine aynı ses son kez gürlemiş " İşte şimdi boku yedin evladım!"Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-81894491814123953672009-01-11T19:12:00.000+02:002009-01-11T19:12:00.248+02:00Miyawİki deli, akılhastahanesinden kaçmaya karar vermişler. Gece vakti hızlı bir şekilde duvardan atlayarak boşluktaki tarlaya çıkmışlar. Tellerin arasından sürünerek ilerlerken bir bekçi bunların hışırtısını duymuş. Hemen bağırmış: "Kim var orada?" Delilerden biri hemen: "Miyaw, miyaww" diye seslenmiş. Huşırtıyı kedinin çıkardığını zanneden bekçi tam geri dönecekken deliler yine sürünmeye başlamışlar ve yine bir hışırtılar başlamış. Bekçi hemen dönmiş ve bağırmış: "Kim var orada?" İyice sinirlenen deli: "Miyaw dedik ya len" demişUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-33823541362597613022009-01-10T19:12:00.000+02:002009-01-10T19:12:00.325+02:00KızamıkBey, telefonu açıp seslendi :<br />-Alo...Doktor Bey, bizim oğlan kızamık.<br />-Biliyorum, dedi doktor, dün sizin eve girip gerekli şeyleri söyledim, kendisini kimseyle temas ettirmeyin ve..<br />-Ama doktor bey, oğlan hizmetçiyi öpmüş bir kere...<br />-Ya bu fena işte...Öyleyse hizmetçiyi de karantinaya almalı.<br />-Doktor bey, bir şey daha var, sonra hizmetçiyi bende öptüm...<br />-O... İşler çatallaştı, hastalık herhalde size de bulaşmış olmalı.<br />-Ya..sonra ben karımı öptüm...<br />-Ne diyorsun be? Öyleyse ben de kızamık olacağım demek...Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-377623184896862161.post-30981612401862987312009-01-09T19:11:00.000+02:002009-01-09T19:11:00.676+02:00ÇorapAyakları çok fena kokardı. Bir gün bir arkadaşına birlikte tiyatroya gitmelerini teklif etti.<br />-Hay hay, dedi arkadaşı.Ama eve git, ayaklarını yıka ve temiz bir çorap giy. Söz mü?<br />Tiyatroya gittiler.Yerlerine oturdular.Aradan beş on dakika geçmeden etrafındakiler mendillerini burunlarına götürmeye başladı.<br />-Hani söz vermiştin, dedi arkadaşı.<br />-Vallahi değiştirdim, dedi.<br />İnanmazsın diye kirlileri de cebime koydum.Nah!...Unknownnoreply@blogger.com0